26 Ağustos 2015 Çarşamba

En Sevdiklerimden: Tatlı Hesaplaşma - Wendy Higgins | GO Kitap!




Herkese merhaba! Bugün en en en sevdiğim serilerden birinin 3. kitabını yani Tatlı Hesaplaşma'yı anlatacağım size.

Tatlı Hesaplaşma, Tatlı Tehlike'de kaldığımız yerden devam ediyor. Savaş yakında, Nefillerin kehaneti gerçekleştirmesi lazım. Anna ise bu kehanete öncülük edecek olan Nefil ve Dük'ler, özellikle de Pharzuf kehaneti daha başlamadan bitirmek için kehanetin ana taşının işini bitirmeyi kafaya koymuş, yani kehaneti gerçekleştirecek tek Nefil'i.

Anna'dan şüphelenmemesi ise işten bile değil.

Pharzuf kehaneti gerçekleştirecek Nefil'in saf olması gerektiğini biliyor ve Anna'dan şüphelendiği için onun kehaneti gerçekleştiremeyecek halde olmasından emin olmak istiyor; yani bekaretinin bozulduğundan. Çalıştığından. Yani saf olmadığından ve Cehennem'e tamamıyla bağlı olduğundan.






Çiçeği burnunda sevgililer Anna ve Kaidan ise görüşmemek zorunda çünkü işlerin kızışması çok yakın, müttefiklerin bir arada görülmesiyse sanki:

"Hey! Koca kafalı Dük'ler! Takımı kurduk, geliyoruz!" demek gibi bir şey. Yani Kope, Zania, Anna, Kaidan, Marna, Ginger ve Blake mümkün olduğunca yan yana görülmekten kaçınmalı ki havada bu kadar aşk kokusu ve fısıldayan iblis varken bu oldukça zor.

En sevdiğim alıntılardan.. <3

Anna ise bir sürü şeyle yüzleşiyor. Pharzuf'un gönderdiği Thamuz'un oğulları mı dersiniz, Yalan Dük'ü Jezebet'in şeytan kızı Caterina mı dersiniz yoksa üniversitesinin kampüsünde başına üşüşen Pharzuf'un kendisi mi? Tatlı Hesaplaşma'da aksiyon hiç eksik olmuyor. Değil savaşı gerçekleştirmek, Düklerle olan o "Hesaplaşma Günü'ne" kadar hayatta kalıp kalamayacakları bile belli değil ki etkin olarak Pharzuf'un pasif olaraksa diğer Düklerin uğraşlarıyla Anna ve müttefiklerinin hayattı tam anlamıyla pamuk ipliğine bağlı. Tatlı Hesaplaşma bir bağımsızlık savaşı ama bu savaşın sonu kölelik değil, Cehennem.





Benim düşüncelerime gelirsek kitaba bayıldığımı söylemek az kalır. 1,5 günde bitti ve ben de bittim. Bu kitapları bitirdiğimde "keşke bitmeseydi" düşüncesinden resmen acı çekiyorum. Ah Wendy Higgins! Ah Kaidan Rowe! Ne çektiysem sizin yüzünüzden *-* <3 Bu seriyi şiddetle öneriyorum, gerçekten okumayanın kalmamasını isteyeceğim türden bir seri.



Tatlı Hesaplaşma ise bu serinin sonuydu. Biliyorum hepiniz şu an 4. kitap var, yanlış biliyorsun diye düşünüyor ama ben de gerçekle yakın zamanda yüzleştim. Dördüncü kitap yani Sweet Temptation ( Tatlı Cazibe olarak çevrilebilir :/ ) şu ana kadar okuduğumuz önemli sahneleri Kaidan'ın ağzından anlatıyor ve kitabın içinde bir de epilog mevcut! Olayları Kaidan'ın ağzından okumak için her ne kadar sabırsızlansam da serinin devam edeceğini sanıp, bittiğini bu şekilde öğrenmek acıydı ki aslında mantıklı olduğumuzda tüm olaylar Tatlı Hesaplaşma'nın sonunda bitmişken devamını beklemek de saçma olurdu. :( Ama yine de üzülüyor insan. Hala 4. kitabın içeriğine inanamayanlar ve "Hayır Melis bana kanıt lazım. :( " diyenleriyse buradan alıyorum. Kitabın arka kapağını okuyunca acı gerçeği anlayacaksınız. :( Üzgünüm, katlanılması zor bir haberdi. :(

Uzun bir yorum oldu ancak bu seriye de bu yakışırdı. Kesinlikle okuyun bu seriyi. Ben de o sırada bittiğini kabullenmeye çalışayım. Görüşmek üzere :'(

5 üzerinden 6 falan vermek istedim mümkün olsa :3





1 yorum:

  1. 3-4 saatte inanılmaz bir keyifle ve heyecanla okudum. Çok güzeldi. 4. kitap hatasına ben de düşmüştüm son kitap olması iyi sürpriz oldu.

    YanıtlaSil